-
1 ниже
1) (сравн. ст. от низкий, низко) daha alçak; daha basık; daha düşük; daha kalın ( о голосе); daha kısa ( о росте)у́ровень ни́же прошлого́днего — düzey geçen yılkinin altındadır
2) нареч. daha aşağı(lar)daспусти́ться этажо́м ни́же — bir kat aşağı inmek
3) → предлог altındaни́же нуля́ — sıfırın altında
при температу́ре ни́же 20 гра́дусов — 20 dereceden aşağı ısıda
продава́ть что-л. ни́же себесто́имости — maliyetinin altında satmak
4) предлог ( вниз по течению) aşağısındaни́же Каза́ни — Kazan'ın aşağısında
5) нареч. aşağıdaкак мы уви́дим ни́же — ileride göreceğimiz gibi
э́того вопро́са мы коснёмся ни́же — bu soruna ileride değineceğiz
••счита́ть что-л. ни́же своего́ досто́инства — onuruna yedirememek
-
2 короче
говори́ коро́че! — kısa kes! uzatma!
••коро́че говоря́ — sözün kısası
-
3 скоро
1) нареч. ( быстро) çabuk, hızlı2) нареч. ( вскоре) yakında, çok geçmeden; az / kısa zamandaско́ро и ты э́то поймешь — yakında onu sen de anlarsın
ско́ро он по́нял, что... —...ı kısa zamanda anladı
он ещё не ско́ро придёт — gelmesine daha çok var
3) → сказ. önümüz; neredeyse, hemen hemenско́ро ле́то — önümüz yaz
ско́ро ве́чер — neredeyse akşam olacak
ско́ро стемне́ет — hemen hemen / neredeyse ortalık kararacak
-
4 недавний
yakında olmuş* * *неда́вние собы́тия — yakında olmuş olaylar
до неда́внего вре́мени — yakın zamana kadar; kısa sure öncesine kadar
неда́внее про́шлое — yakın geçmiş
неда́вно — yakında; geçenlerde
шестна́дцать (лет) ему́ испо́лнилось неда́вно — on altısını yeni bitirdi
инжене́ром он стал совсе́м неда́вно — daha yeni mühendis oldu
неда́вно прибы́вший — yeni gelen
См. также в других словарях:
AHSAR — Pek kısa, daha kısa, daha özlü, daha veciz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
AKSAR — (Akser) Daha kısa. Pek kısa. En kısa … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
indirgemek — e 1) Daha kolay ve yalın duruma getirmek Bir iki cümleye indirgersek her roman biraz budur. S. İleri 2) i, kim. Bir maddenin oksijenini alarak oksit özelliğini yok etmek, irca etmek 3) i, mat. Bir işlemi daha kısa veya daha yalın bir biçime… … Çağatay Osmanlı Sözlük
özet — is. 1) Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke Romanın özeti. 2) sin., TV Filmin konusunu en kısa biçimde anlatan, bir senaryo çalışmasının ilk basamağı olan metin Birleşik Sözler hesap özeti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayağına çabuk — sf. Bir yere alışılandan daha kısa sürede gidip gelen … Çağatay Osmanlı Sözlük
cüce — sf. 1) Boyu, normalden çok daha kısa olan (kimse) 2) mec. Gelişmemiş (bitki) Cüce ağaçlar. Birleşik Sözler cüce aynası yer cücesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çabuk — sf., ğu, Far. çābuk 1) Aceleci Çabuk ve kolay bir konuşma tarzı vardı. R. N. Güntekin 2) zf. Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı Yazıma çabuk cevap geldi. A. Gündüz 3) ünl. Acele et, oyalanma anlamlarında bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
enstantane — is., Fr. instantané 1) Işıklama süresi saniyenin 1/25 i veya daha kısa olan hızlı bir hareketi çekme yöntemi 2) Bu yöntemle çekilen fotoğraf Bir iki enstantane denemesi yapmak istiyorum. Ç. Altan 3) sf. Anlık Yazmanın çok enstantane bir düşünce… … Çağatay Osmanlı Sözlük
espas — is., Fr. espace 1) Basımcılıkta bir kelimenin harflerini ayırmak için kullanılan harflerden daha kısa ve küçük metal çubuk 2) Aralık … Çağatay Osmanlı Sözlük
gama ışınları — is., ç., fiz. Radyoaktif cisimler tarafından yayılan ve x ışınlarından daha kısa dalgalı olan ışınlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısmak — kısaltmak, daha kısa yapmak, kısarak çalmak; kıstırmak II, 11 üzenginin iki yan ında bulunan kayış,ilmikli ip, kement I, 474; II, 219 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini